HÜSEYIN TABAK

Biyografi & Filmleri  |  Yönetmen Görüşü

Film Avrupalı seyirciye şu öyküyü gösteriyor:

Normal şartlar altında hiç kimse gönüllü olarak kendi ülkesini terk etmez. Ettiyse ya çözülemez
bir sorun ya da bir çatışma vardır, belki de üçüncü bir kişi tarafından –hatta bu bir hükümet de
olabilir- göç etmeye zorlanmıştır. İnsan yeni bir ülkeye yerleştiği zaman geçmişindeki bütün
sorunlar ve çatışmalarının duygusal etkilerin belleklerinde saklı tutarak göç eder, bunlara ise
kültürel, dilsel ve geleneklerle ilgili yeni sorunlar eklenir.

Bana göre, kendi ülkesini terk etmek zorunda kalan bir ailenin 12 yaşındaki oğlundan daha iyi
bu filmin bir film kahramanı olamazdı- elbette kendisine hiçbir şey sorulmamıştı- ve bu
çocuktan hemen yeni bir okula ve topluma yabancı bir ülkede uyum sağlaması isteniyordu.
Aynı zamanda bu çocuk büyük bir sessizlik içinde ailesinin içinde bulunduğu büyük altüst
oluşlarla seyrediyor ve pasif bir gözlemci olmasına rağmen aktif bir acı çeken insan olarak
o çatışmaları yaşıyor.

Böyle durumlarda çoğu kere olduğu gibi, çocuklar ellerinden geldiğince neleri varsa artık,
o araçlarla kendi yöntemlerini kullanarak durumla baş etmek için çırpınıp dururlar.
Benim amacım Avrupa ve Türkiye seyircilerin bu mülteci aile aracılığıyla onların koşullarını
görmesi ve aile içindeki bu Kürt/Türk sorunu yasaması Veysel’in gözleriyle bütün olup
bitenlere tanıklık etmesiydi, aynı zamanda Veysel’in umutlarını, beklentilerini ve özellikle
onun nasıl sevgiye ihtiyaç duyduğunu hissetmeleri ve kavrayabilmeleriydi.

GÜZELLİĞİN ON PARA ETMEZ… benim ilk kurmaca filmim, aynı zamanda Viyana Film Akademisinde benim final projem, işte en başından beri benim için çok özel şeylerin
olmasının nedeni de budur.

Back  |  1  |  2  |  3  |  More